DİĞER
“Melih Cevdet Anday, Çeşitlemeler ile Karacaoğlan’ın koşmasını âdeta başı sonu olmayan izlenimci bir resme dönüştürür ve boşlukları kendi imgeleriyle süsleyip ‘bir hikâyeyi’ sürdürür. Bir sorunun peşinde gibidir: Kim var imiş, biz burada yoğ iken?”
"12 Mart’ın yakın tanığı iken kendisini 'yükümlü' yazarlardan saymadığı anlaşılan Gizli Emir ve İsa’nın Güncesi romanlarının yazarı Melih Cevdet Anday, toplumsal olanın romanını yazarken 'olduğu gibi aktarmak' yerine imgesel bir dille bireyin dünyasına yönelmiştir."
"Neden aklı şiirle bağdaştırmıyor şairler? Neden aklı şiirin katili sayıyorlar, yaşını başını almış bu insanlar? Nedir akıldan çektikleri ki, akla dair edindikleri derin kuşkuyu her zaman yanlarında taşıyorlar? Dahası, zamanlarının geçerli aklına karşı verdikleri yanıtlar gün gelip anlaşılınca bilge sayılıyorlar."
Unbeautiful gibi bir “rastlantısal morfolojik boşluk” nasıl çevrilebilir? 1961’den 2020’ye Melih Cevdet Anday, İlhan Berk ve Engin Sezer’den e. e. cummings üzerine şerhler...
Otuz yıl sonrasının Türkiye’si nasıl bir yer olacak? Cevaplaması çok güç bu soruyu, Şahin Alpay ta 1991’de, Türkiye’nin önde gelen 32 simasına yöneltmiş… Bugünden bakınca cevaplar, beklentiler ve gerçekler arasındaki tezat dikkat çekici.
"Bu küresel-biyolojik salgın karşısında ne yapacağımızı, ne yazacağımızı, nereden başlayacağımızı şaşırmış durumdayız. Yeni bir dönem bu ve daha önceki salgın anlatılarına sığmayan bir şeyler var burada."
Yazara değer verilmeyen bir ortamda yetenek olsa neye yarar? Yazara verilen desteğin edebiyata destek olduğunu söylemek, yanlış bir ifade olmayacaktır
Söylem öznesi “Yalan söylüyorum” dediğinde (bile!) yalan söylemiyor olabilir, çünkü yalan öznenin değil, sözcenin yüklemidir...
Garip şiiri dolayısıyla yapılan tartışmalar, bu şiirin etkileri, öncesi ve sonrası, geçirdiği dönüşümler, Orhan Veli ve şiiri konusunda Anday’ın görüşleri, derli toplu biçimde Kalabalığın Şiiri'nde bir araya geliyor...
Melih Cevdey Anday'ın Gizli Emir romanı, mevcut ‘olağanüstü’ hali daha geniş bir çerçeveden kavramak için faydalı olacaktır...
Peyami Safa’nın binlerce yazısının kaderi ne olacak? Dağlarca’nın aforizma-deneme arası metinleriyle ilgilenecek biri çıkacak mı? Reşat Ekrem Koçu’nun yüzlerce yazısı gölgede mi kalacak? Nurullah Ataç’ın yazdığı birçok yazı neden kitaplarına girmedi?
Garip akımı, edebiyatımızda derin iz bırakmış, derin bir kanal açmıştı. Üç genç şairin şiirleriyle, edalarıyla çıkışı önce çok eleştirilmiş. Ama bugüne baktığımızda daha çok Orhan Veli’nin “Garip”i konuştuğumuz
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık